top of page

Türk Emisyon Ticaret Sistemi'nin İlk Taslağı Yayınlandı!

  • Yazarın fotoğrafı: Goldstein Carbon
    Goldstein Carbon
  • 25 Tem
  • 2 dakikada okunur

Türkiye’nin iklim politikalarında önemli bir dönüm noktası olan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) yönetmeliğinin ilk taslağı yayınlandı. Bu sistem, karbon fiyatlandırmasını devreye alarak sera gazı emisyonlarının azaltılmasını teşvik ediyor ve aynı zamanda yeşil dönüşümü hızlandıracak yeni bir piyasa mekanizması oluşturuyor. Bu sistem; izin süreçleri, tahsisat yönetimi, birincil ve ikincil piyasa işleyişi, piyasa istikrarı ve gönüllü karbon kredilerinin kullanımı gibi bileşenlerden oluşuyor.


Sistemde yer alan temel düzenlemelere göre sera gazı emisyon izni yürürlük tarihi itibarıyla beş yıl süreyle geçerli olmakta, işletmelerin bu sürenin sona ereceği tarihten en az altı ay öncesinde yenileme başvurusu yapmaları ve beş yıllık süre dolmadan yeniden izin almaları gerekmektedir.


Emisyon ticaret sisteminde üst sınır belirlenirken emisyon yoğunluğuna dayalı bir yaklaşım esas alınmakta, belirlenen üst sınır kapsamında tahsisatlar İşlem Kayıt Sistemi üzerinden ihraç edilmekte ve bu tahsisatlar birincil piyasada satışa sunulabilmekte ya da belirlenen oranlar çerçevesinde ücretsiz olarak dağıtılabilmektedir. Tahsisatların piyasaya sunulmasına ilişkin uygulama süreçleri ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)  tarafından yayımlanacak yönetmeliklerle detaylandırılacak.


İşletmelerin yükümlülüklerini yerine getirmesi, tesis bazında doğrulanmış sera gazı emisyon raporlarındaki miktara denk gelecek şekilde, yükümlülük yılının Kasım ayının son iş gününe kadar gerçekleştirilmektedir. Ancak teslim yükümlülüğünde zorluk yaşayan tesisler için belirli koşullar altında ek rezerv mekanizması devreye girmekte, bu rezerv yalnızca teslim yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi amacıyla ve ulusal tahsisat planında açıklanan ETS üst sınırının yüzde onunu geçmeyecek şekilde kullanılabilmektedir. Tesisin yüzde yetmişten fazla ücretsiz tahsisat aldığı durumlarda bu tahsisatların tamamının teslim edilmiş olması gerekirken, yüzde yetmişten az ücretsiz tahsisat alındığında yükümlülüğün en az yüzde yetmişinin yerine getirilmiş olması ve hesapta tahsisat bulunmaması şart koşulmaktadır. Örneğin, bir işletme yüz bin ton emisyon raporladığında bunun yüzde yetmiş beşi ücretsiz tahsisatlarla karşılanmışsa, ek rezerv kullanabilmesi için öncelikle bu tahsisatların tamamını teslim etmiş olması gerekmekte.


Tahsisatlar, Ulusal Tahsisat Planı yayımlandıktan sonra on beş iş günü içerisinde kamuoyuna duyurulan ihale takvimine uygun olarak birincil piyasada satışa sunulmakta iken ikincil piyasalar ise sürekli ticaret yöntemiyle işletilmekte, piyasa katılımcıları fazla tahsisatlarını bu piyasalarda satabilmekte ve eksik tahsisatlarını bu piyasadan temin edebilmektedir. Örneğin, bir sanayi işletmesi elindeki fazla tahsisatı ikincil piyasada değerlendirerek gelir elde ederken, yükümlülüğünü karşılamakta zorlanan bir başka tesis bu tahsisatları satın alarak teslim yükümlülüğünü tamamlayabilmektedir.


Karbon piyasasında fiyat istikrarını sağlamak amacıyla piyasa istikrar mekanizması oluşturulmakta, bu mekanizma kapsamında Piyasa İstikrar Rezervi devreye alınarak dolaşımdaki tahsisat miktarı ve fiyatlara ilişkin değerlendirmeler doğrultusunda birincil piyasada gerçekleştirilecek işlemlerle denge sağlanmaktadır. Ayrıca piyasa esnekliğini artırmaya yönelik olarak bankalama ve ödünç alma gibi uygulamalara izin verilmektedir.


Tüm bunların yanı sıra karbon projelerinden elde edilen gönüllü karbon kredileri de sisteme entegre edilecek ve ETS kapsamındaki tesislerin tahsisat teslim yükümlülüğünün yüzde onunu geçmeyecek şekilde kullanılabilecek. Bu düzenleme, işletmelere ilave esneklik sağlamakta ve aynı zamanda yerel karbon azaltım projelerinin gelişmesini teşvik etmektedir. Örneğin, iki yüz bin ton emisyon raporlayan bir işletme bunun yirmi bin tonluk kısmını gönüllü karbon kredileriyle karşılayabilecek. Bu krediler ise yerel yenilenebilir enerji projeleri, enerji verimliliği uygulamaları gibi projelerden elde edilebilir. Bu sayede hem yerli karbon piyasası gelişmekte hem de işletmeler yükümlülüklerini maliyet etkin bir şekilde yerine getirebilmektedir.


Goldstein Carbon olarak bu dönüşüm sürecinde işletmelere rehberlik etmeyi, bilgi paylaşımını ve süreçlerin doğru anlaşılmasını sağlamayı önceliğimiz olarak görmekteyiz. ETS yükümlülükleri, karbon piyasası stratejileri ve gönüllü karbon kredilerinin etkin kullanımı konusunda her zaman bizimle iletişime geçebilir, uzman ekibimizden destek alabilirsiniz.

Yorumlar


bottom of page